karganın birisi her sene aynı ağacın başına yuva yaparmış. ve yavrularını büyütmeye çalışırmış. yavrular büyüyüp uçma zamanına geldiği zaman kurnaz tilki ağacın altına gelip kargaya bağırırmış. yavrularını at aşağıya yoksa çıkar senide yerim dermiş kargada korkup yavrularını aşağı atarmış. tilkide yavruları afiyetle yermiş. karga tabi çok üzgün zaman zaman için için ağlarmış yavruları için.nihayet gün gelmiş kargaların kralı topal karga bütün dünyadaki kargalara haber göndermiş ki işte filan tarihte benim otladığım ve sulanıp yaşadığım bölgede toplantımız var bütün kargaların gelmesi lazım demiş. ve o tarihte dünyadaki bütün kargalar oraya toplanmışlar. kralları topal karga nutuklar çekmiş konuşmalar yapmış hal hatır sormuş dünyada kendileri hakkında neler olduğunu nasıl yaşadıklarını bundan sonra neye dikkat etmeye gerektidi onlara anlatmış. onlara senede nekadar yavru yaptıklarını sormuş.herkes makul cevaplar vermiş. sıra bizim yavrusunu tilkiye atan kargaya gelmiş. tabi bizim karga cevap verememiş. ve çok üzgünmüş. kral topal karga niye üzgün oldugunu sormuş. oda kralım başıma bir tilki musallat oldu. yuva yaptığım agacın altına geliyor beni tehtid edior. yavrularını aşağı at. yoksa çıkar senide yerim diyor. bende korkuyorum yavrularımı aşağı atıyorum. ozaman kral topal karga öfkeleniyor ve sinirleniryor. bir karga bukadar aptal olamaz diyor.ve ilave ediyor. bu sene yine aynı ağaca yuva yapacaksın tilki geldiği zaman hadi yahu çıkda nasıl yiyomuşun dersin. ve yine karga o ağaca yuva yapmış. tilki yine ağacın altına gelmiş.ve seslenmiş.hey kargaben geldimat bakalım şu yavruları aşağı at oksa çıkar senide yerim demiş. tabi bizim karganın aklına kralın sözleri gelmiş. hadi yürü be nasıl çıkıyorsan çıkta ye bakalım demiş. tilki şok olmuş. ooooooo sen akıllanmışsın bu akılı sana kim verdi demiş. o da kralımız verdi demiş. peki kralınız nerde demiş. kargada kralın yerini tarif etmiş. kurnaz tilki topal kral kargayı yakalamak için planlar yapmış. iki tane üzüm tanesi bulmuş topal karganın otladığı sulandığı istirahat ettiği ormana gitmiş. etrafı kolaçan etmiş. kral karga o ara gezmedeymiş. hemen su içtiyi pınarın etrafında ki kum un içerisine kendisini tamamen gömmüş. sadece burun deliklerinin olduğu yeri açıkta bırakmış. ve o deliklerede o iki üzüm tanesini koymuş. beklemeye başlamış.biraz sonra kral topal karga gelmiş. suyunu içmiş. biraz kendi kendine şarkı sölemiş.ve otlamaya başlamış aaaaa bide ne görsün iki tane üzüm birini almış ikincisini alırken anında tilki kral kargayı yakalamış eeeeeee kral sen akıl verirsin ama sana şimdi kim akıl verecek seni afiyetle yiyeceğim demiş. kral olablilir yalnız sen çok aptal bir tilkisin beni yiyince yarın ne yiyeceksin sana bir akıl vereyim tilki nasıl bir akıldır deyince sana uçmasını öğreteyim her gün canıyın istediği kuşları yakalar ve taze taze etler yersin demiş. bu söz bizim kurnaz tilkinin aklına yatmış nasıl olacak demiş o zaman gel benimle diyen kral karga yükseeeek bir kayanın başına gelmiş şimdi bana iyi bak nasıl aşağıya doğru pike yapıyorum iyi bak biraz sonra sende aynısını yapacaksın diyerek pike yapıp ve uçup aşağya birde konmuş ve aşagıdan kayanın üstündeki tilkiye bağırmış nasıl gördünmü neler yeptığımı sende aynısını yap deyip yanına gelniş hadi başla diyerek tilkiye emir vermiş tilki kendini atıvermiş aşağıya kargada inadına bağırıyormuş ayaklarını salla ayaklarını salla diye gıgır geçiyormuş tabi tilki taşların üstüne düşüp parçalanmış kargada vay salak tilki uçtun amma konmasını beceremedin deyip tilkiden kutulmuş. buda gösteriyorki garga tilkiden daha kurnaz demek oluyor.